top of page

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma protokolü

Anlaşmalı Boşanma Nedir


Anlaşmalı boşanma, eşlerin evliliği sona erdirme konusunda tam bir anlaşmaya vardıkları ve boşanma koşullarını birlikte belirledikleri bir boşanma türüdür. Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 166/3 hükmüyle düzenlenmiştir. Bu hükme göre, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği konusunda anlaşan eşler, kanunda öngörülen şartları sağlamaları halinde tek celsede mahkeme kararıyla boşanabilirler. Anlaşmalı boşanmada, diğer (çekişmeli) boşanma davalarında farklı olarak boşanmanın nedeni ayrıntılı olarak araştırılmaz; hakim, daha çok tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçları üzerindeki anlaşmasını inceleyip onaylamakla yetinir. Eşler; boşanma, velayet, nafaka, tazminat gibi tüm önemli konularda uzlaşarak hakimin karşısına çıkmaları durumunda anlaşmalı boşanma davası daha hızlı, pratik ve daha az yıpratıcı şekilde sonuçlanır. Ancak bu kolaylıktan yararlanmak için belirli şartların eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir.


Anlaşmalı Boşanma Şartları


Türk Medeni Kanunu'na göre anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için bazı yasal şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.


  • Evlilik süresinin en az 1 yıl olması: Nikah tarihinden itibaren evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olmalıdır.

  • Eşlerin birlikte başvurması veya davayı kabul etmesi: Boşanma davası eşler tarafından birlikte açılmalı ya da davayı bir taraf açmışsa diğer taraf bu davayı hakim huzurunda kabul etmelidir.

  • Tarafların hakim önünde bizzat dinlenmesi: Mahkeme, her iki eşi de duruşmada şahsen dinleyerek boşanma iradelerini özgürce açıkladıklarından emin olmalıdır.

  • Boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda anlaşma: Eşler, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda tam bir anlaşma sağlamış olmalı ve bu anlaşma yazılı boşanma protokolü ile ortaya konulmalıdır. Hakimin ise bu protokoldeki düzenlemeleri uygun bulmalıdır.


Yukarıdaki koşullar gerçekleşmediği takdirde anlaşmalı boşanma gerçekleşemez.


Evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması


Anlaşmalı boşanma yoluna gidilebilmesi için kanun evlilik birliğinin en az bir yıl devam etmiş olması şartını aramaktadır. Bu süre resmi nikah tarihinden itibaren başlayarak hesaplanır. Mahkeme davanın açıldığı tarihte bir yıllık sürenin dolup dolmadığını resen dikkate alır. Eğer evlilik bir yılını doldurmamışsa anlaşmalı boşanma gerçekleşmez. Eğer anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra herhangi bir şekilde anlaşmalı boşanma gerçekleşmezse dava çekişmeli boşanma davasına dönüşebilmektedir.


Eşlerin birlikte başvurması veya davayı kabul etmesi


Kanun anlaşmalı boşanma için her iki eşinde boşanma iradesini ortaya koymasını aramaktadır. Bu iki şekilde gerçekleşebilmektedir.


  • Birlikte dava açma: Eşler aynı dilekçeyi birlikte imzalayıp mahkemeye vererek boşanma davasını ortaklaşa açabilirler. Bu durumda davacı ve davalı sıfatlarını fiilen paylaşabilirler.

  • Davanı kabulü: Alternatif olarak, eşlerden biri tek başına boşanma davası açabilir; diğer eş ise açılan bu davayı kabul ettiğini mahkemede beyan eder. Davanın kabulü mutlaka hakimin huzurunda ve tutanağa geçici şekilde olmalıdır. Yazılı bir kabul beyanı verilse bile duruşmada sözlü olarak bu kabulü tekrar etmesi gerekmektedir.


Her iki durumda da önemli olan boşanma isteğinin karşılıklı ve gönüllü olmasıdır. Eşlerden birinin mahkemeye başvurup diğer eşin hiçbir beyan vermemesi veya boşanmayı kabul etmemesi durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşmez. Mutlaka iki tarafında rızası olması ve tutanak altına alınması gerekmektedir.


Tarafların hakim huzurunda bizzat dinlenmesi


Anlaşmalı boşanma prosedüründe hakimin tarafları bizzat dinlemesi zorunludur. Bu kamu düzenine ilişkin bir koşuldur ve hakim tarafından titizlikle uygulanmaktadır. Eşlerin durulmada bizzat hazır bulunarak boşanma iradesini özgürce açıkladıklarının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu şartın konulmasının temel sebebi tarafların gerçekten kendi iradeleri ve istekleri ile boşanmaya karar verdiklerinden emin olunması içindir.


  • Vekil ile temsil yeterli değildir: Boşanma davasında tarafların avukatları bulunsa bile tarafların kendileri de mahkemede hazır olmalıdırlar. Avukat aracılığı ile beyan göndermek veya duruşmaya gelmemek anlaşmalı boşanmanın sağlanamamasına sebep olur. Kanun hakimin eşlerin yüz yüze görmesini ve iradelerini doğrudan doğruya duymasını istemektedir.

  • Özgür irade ve baskı unsuru: Hakim, eşlere boşanma isteğini ve protokoldeki şartları hür iradeleri ile kabul edip etmediklerini sorar. Taraflar protokolü okuduklarını ve tüm hükümleri anlaşıp kabul ettiklerini teyit etmelidir. Eğer eşlerden biri duruşmada protokoldeki anlaşmadan farklı bir beyan verir veya tereddüt yaşarsa, hakim anlaşmalı boşanma kararı vermez.

  • Her iki tarafında dinlenmesi: Eşlerin birlikte gelmeleri ve iki tarafında dinlenilmesi gerekmektedir.


Boşanmanın Mali Sonuçları ve Çocukların Durumu Konusunda Anlaşma


Anlaşmalı boşanmada en önemli olan konu tarafların boşanmanın sonuçları konusunda tam ve eksiksiz bir şekilde anlaşma sağlamalarıdır. Eşler, evlilikten doğam tüm hak ve yükümlülüklerin paylaşımı konusunda uzlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir. Özellikle boşanmada, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda tam bir anlaşma sağlanmasını gerekmektedir.


  • Çocukların velayeti: Eşlerin ortak (müşterek) çocukları varsa, bu çocukların velayeti kime bırakılacağı kararlaştırılmalıdır. Velayet konusunda anlaşılmaması veya eksik bırakılması durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşmez.

  • Çocuklarla kişisel ilişki: Velayeti almayan ebeveynin çocuklarla hangi aralıklarla ve ne şekilde görüşeceği açıkça belirlenmelidir. Örneğin baba her ayın 1. ve 3. hafta sonu cumartesi 10.00'dan pazar 18.00'e kadar çocuklarla birlikte olacaktır gibi net bir şekilde belirtilmelidir.

  • Çocuk nafakası (iştirak nafakası): Velayetin kendinde olmayan tarafın, çocukların bakım ve eğitim giderlerine katkı olarak ödeyeceği aylık nafaka miktarı belirlenmelidir. Nafaka miktarı ve ödeme şekli açıkça protokolde yazılmalıdır. Çocuk nafakası kamu düzenine dair olduğundan hakim çocukların menfaatine aykırı gördüğü bir düzenlemeyi kabul etmeyebilir.

  • Yoksulluk nafakası: Eşlerden birinin boşanma sonrası geçimini sağlamak için diğer eşten isteyebileceği nafakadır. Taraflar anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası talep edebilir. Protokole yoksulluk nafakasının talebinin olup olmadığı yazılmalıdır.

  • Maddi ve manevi tazminat: Eşler boşanma sebebiyle birbirlerinden maddi veya manevi tazminat talep edip etmeyeceklerini kararlaştırılması gerekmektedir. Talebin olup olmadığını varsa tutarı ve ödeme şeklini tutanağa geçirilmesi gerekmektedir.

  • Mal paylaşımı: Evlilik sürecinde edinilen malların nasıl paylaşılacağı konusu tarafların anlaşmasına bırakılmıştır. Kanunen mal rejiminin tasfiyesi davası boşanmadan ayrı bir dava olarak açılabildiği için anlaşmalı boşanmada zorunlu bir unsur değildir. Ancak anlaşmalı boşanmanın amacı olan tarafların birbirlerini yıpratmadan ayrılmaları amaçlandığı için tarafların bu konuda anlaşma sağlaması durumunda her iki taraf için sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlamaktadır.

  • Diğer konular: Boşanmanın feri sayılabilecek dava masrafları ve avukat ücreti, kadının boşanınca soyadını değiştirip değiştirmeyeceği gibi diğer hususlarda kararlaştırılabilir.


Yukarıdaki sayılan tüm bu konularda eksiksiz bir anlaşma sağlanmış olması, anlaşmalı boşanmanın ön şartıdır. Taraflar görüşüp mutabık kaldıkları bu hususları yazılı hale getirerek anlaşmalı boşanma protokolü adı verilen belgeyi hazırlamaları gerekmektedir. Protokolde yer almayan veya açıkça düzenlenmeyen bir mesele sonradan sürecin gerçekleşmesinde sorun yaratabilmektedir. Hakim tarafların anlaşamadığı veya protokolde düzenlemediği bir konu olduğunu tespit ederse anlaşmalı boşanma şartı gerçekleşmemiş sayılır ve davayı reddedebilir veya taraflara eksikliğin giderilmesi için süre verebilir. Bu nedenle tarafların anlaşmalı boşanmada her iki tarafında tüm maddi ve hukuki konularda tam bir uzlaşı içinde olması ve bunu yazılı protokolle ortaya koyması gerekmektedir.


Anlaşmalı Boşanma Protokolü


Anlaşmalı boşanma protokolü eşlerin boşanma ve fer'i konular üzerindeki anlaşmalarını içeren yazılı metindir. Bir bakıma, boşanma şartlarını düzenleyen bir sözleşmedir. Ancak hukuki niteliği açısından tek başına bağlayıcı bir sözleşmeden ziyade, tarafların ortak iradesini hakime sunan bir beyan niteliğindedir. Protokol mahkemeye sunulduktan ve hakim tarafından onaylanıp hükme geçirildikten sonra kesinlik kazanır.


Protokolün içeriği ve hazırlanması


Anlaşmalı boşanma protokolünde yukarıda değindiğimiz tüm konular yer almalıdır. Genel olarak protokolde bu başlıklar yer alır:


  • Evlilik birliğinin sona erdirilmesi: Tarafların karşılıklı rıza ile boşanmaya karar verdikleri belirtilir.

  • Çocukların velayet ve kişisel ilişki düzeni: Müşterek çocuk varsa velayetin kime bırakıldığı ve diğer ebeveynin çocuklarla görüşme takvimi ayrıntılı biçimde yazılır.

  • Nafaka yükümlülükleri: Çocuk için iştirak nafakası tutarı ve ödeme şekli, ayrıca eşlerden biri lehine yoksulluk nafakası bağlanacaksa bunun miktarı ve süresi belirtilir. Nafaka istenmiyorsa tarafların istemedikleri beyan edilir.

  • Maddi ve manevi tazminat: Tarafların birbirlerinden herhangi bir tazminat talep edip etmediği belirtilir; talep varsa miktar ve ödeme yöntemi yazılır, yoksa feragat beyanları yazılır.

  • Mal paylaşımı: Evlilikte edinilen mallar ve eşyalar hakkında yapılan anlaşma aktarılır. Taraflar hangi malın kimde kalacağını madde madde belirtmelidir.

  • Masraflar ve vekalet ücreti: Yargılama giderlerinin ve avukat ücretinin ne şekilde paylaşılacağı yazılabilir.

  • Diğer hususlar: Tarafların nüfus kayıt durumu veya ileride başka bir talepte bulunmayacaklarına dair genel beyanlarda eklenebilir.


Protokol mutlaka yazılı olmalıdır ve her iki eş tarafından ıslak imza ile imzalanmalıdır. Bu belgenin dava dilekçesi ile birlikte veya en geç duruşma gününe kadar mahkemeye sunulması gerekmektedir.


Hakim onayı veya müdahalesi: Hakim protokol ve tarafların beyanlarını inceledikten sonra anlaşmayı uygun bulursa boşanmaya hükmeder. Uygun bulmaması halinde hakim bazı değişiklikler önerebilir. Hakimin önerdiği bu değişiklikler taraflarca kabul edilirse protokol o şekilde düzenlenerek anlaşmalı boşanmaya karar verebilir. Taraflar hakimin önerdiği değişiklikleri kabul etmek zorunda değillerdir, ancak hakim bu şekilde anlaşmayı onaylanmazsa dava reddedilebilir. Bu nedenle protokol hazırlanırken hakimin müdahalesine gerek kalmayacak şekilde düzenlenmesi önemlidir. Hakim onay sürecinde özellikle çocukların haklarını ve tarafların menfaat dengesini gözetir. Tarafların rızası olmadan hakim resen ekleyemez. Hakim sadece uygun bulmadığı kısımlara müdahale edebilir, tarafların onayına tabidir.


Protokol hazırlanırken dikkat edilecek hususlar


Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanırken eksiksiz ve hukuki açıdan geçerli bir protokol olması için titiz bir çalışma gereklidir. Yanlış veya eksik hazırlanan bir protokol sürecin uzamasına ve hatta davanın reddine yol açabilir.


  • Kanuna uygunluk: Protokol içeriği TMK m.166/3'ün şartlarına uygun olmalıdır. Özellikle boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu mutlaka eksiksiz karara bağlanmış olmalıdır.

  • Açık ve net ifade: Protokol maddeleri belirsiz ifadeler içermemelidir. Hangi çocuğun kime verileceği, nafaka miktarının ne kadar olduğu, mal paylaşımında kime ne kadar kalacağı somut şekilde yazılmalıdır.

  • Kapsamlı olması: Tarafların boşanmaya dair tüm beklenti ve talepleri protokolde yer almalıdır. Eşler boşandıktan sonra birbirlerine karşı başka bir talepte bulunmayacaklarını açıkça belirtirlerse ileride oluşabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilebilir.

  • Serbest irade ile hazırlama: Protokolün gönüllü olarak düzenlenmesi esastır. Tarafların okuyup anladıkları bu belgeyi imzalamaları gerekmektedir. Protokol imzalandıktan sonra duruşmaya kadar taraflardan birinin fikri değişirse protokol hükümsüz kalabilir. Yani protokolün imzalanmış olması kimseyi boşanmaya zorlayamaz, kesin bağlayıcılık kazanması için hakim önünde onaylanması gerekir. Taraflardan biri henüz karar kesinleşmeden protokolden veya anlaşmadan vazgeçerse anlaşmalı boşanma gerçekleşmez.


Anlaşmalı boşanma davasının açılması


Anlaşmalı boşanma davası Aile Mahkemesinde açılır. Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk mahkemesi Aile mahkemesi sıfatı ile boşanma davasına bakar. Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK m.168'e göre eşlerin birinin yerleşim yeri veya son defa altı aydan beri oturdukları yer mahkemesidir. Anlaşmalı boşanma için usulüne uygun bir dava dilekçesi hazırlanmalıdır. Dilekçede HMK m.199'daki genel unsurlar bulunmalıdır. Çekişmeli boşanma davasından ayrı olarak anlaşmalı boşanma boşanma sebebi ayrıntılı olarak yazılması gerekmemektedir. Dilekçede özellikle bu unsurlar olmalıdır:


  • Davanın anlaşmalı boşanma olarak açıldığı,

  • Tarafların evlilik tarihleri,

  • Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünü ekte sundukları ve protokolde belirtilen şartlar çerçevesinde boşanmaya karar verilmesini talep ettikleri,

  • Tarafların duruşmada bizzat hazır bulunacakları ve boşanma iradelerini beyan edeceklerini,

  • Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretleri taleplerinin ne şekilde olduğu,

  • Ekte sunmaları gereken belgeleri içermelidir.


Dava dilekçesi yetkili aile mahkemesine hitaben yazılmalıdır. Eğer eşler davayı birlikte açıyorlarsa her ikiside dilekçeyi imzalaması gerekir.


Anlaşmalı boşanmada sık yapılan hatalar ve önemli noktalar


Anlaşmalı boşanma, doğru adımlar izlenmezse istenen hız ve kolaylığı sağlamayabilir. Tarafların yaptıkları bazı hatalar davanın reddine veya boşanmanın gecikmesine yol açabilmektedir. Aşağıda en sık yapılan hatalar ve bunlardan kaçınmak için dikkat edilmesi gereken noktalara değinilmiştir:


  • Protokolün yetersiz veya belirsiz hazırlanması: Anlaşmalı boşanma protokolü tarafların eksik konular içeriyorsa ya da ifadeleri muğlaksa mahkeme bu protokolü onaylamayabilir.

  • Çocuk ve nafaka konularında eksik anlaşmak: Tarafların duygusal nedenlerle veya kendilerince yeterli görmesi sonucunda özellikle çocukların durumu hakkında detaylı anlaşma yapmadıkları en sık rastlanan hatadır. Çocukların durumu net ve belirli olması boşanma protokolünde en dikkat çeken noktadır tarihler, durum, miktar gibi konular dikkatlice hazırlanmalı ve hiçbir eksik veya muğlak ifade bırakılmamalıdır.

  • Mahkeme huzurunda protokolden farklı beyanda bulunmak: Taraflar hazırladıkları protokolde her konuda anlaşmış olsa da duruşmada heyecanla veya fikir değişikliği ile farklı bir beyanda bulunma durumları sürecin olumsuz sonuçlanmasına neden olabilir. Duruşmadan önce tarafların protokol konusunda anlaşmış olup bu şekilde duruşmaya girmeleri büyük önem arz etmektedir.

  • Taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi: Anlaşmalı boşanmada tarafların her ikisinin de duruşmada hazır bulunması zorunlu olup taraflardan birinin gelmemesi üzerinde anlaşmalı boşanma sağlanamamaktadır.

  • 1 yıllık süreyi göz ardı etmek: Tarafların bu süreden önce anlaşmalı olarak boşanma davası açması durumunda bu talepleri olumsuz sonuçlanır.

  • Mal rejimi ihmal etmek veya yanlış yapmak: Her ne kadar mal rejimi anlaşmalı boşanma şartı olmasa dahi bu durumun protokole eklenmesi taraflar açısından sürecin daha rahat ilerlemesine katkı sağlar. Protokole konulacak maddeler açık ve tam bir şekilde eklenmesi gerekmektedir.


Yukarıda anlaşmalı boşanma sürecinde en çok dikkat edilmesi gereken hususlara yer verilmiştir. Bu süreç doğru yönetildiğinde, taraflar için hızlı ve saygılı bir ayrılık imkanı sunar; ancak ihmal veya bilgisizlik, anlaşmalı boşanmanın avantajlarını ortadan kaldırabilir. Taraflar her adımda özenli olmalı ve konusunda uzman bir avukattan yardım almasını tavsiye ederiz.


Örnek anlaşmalı boşanma protokolü


ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ (Örnek)


Taraflar:


Eş 1 (Davacı): Adı SOYADI, T.C. Kimlik No: 00000000000, Adres: (Eş 1’in ikametgah adresi)

Eş 2 (Davalı): Adı SOYADI, T.C. Kimlik No: 11111111111, Adres: (Eş 2’nin ikametgah adresi)


1. Hukuki Dayanak: İşbu protokol, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca, tarafların karşılıklı ve serbest iradeleriyle anlaşarak boşanmaları amacıyla düzenlenmiştir. Taraflar, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve ortak hayatın çekilmez hale geldiğini birlikte tespit etmiş olup, bu protokolde belirtilen koşullar çerçevesinde boşanmayı kabul etmektedirler.


2. Boşanma İradesi: Taraflar, yaklaşık X yıldır devam eden evliliklerini karşılıklı anlayış içerisinde sona erdirme kararı almışlardır. Her iki eş de özgür iradesiyle boşanmak istediğini beyan eder. Bu protokol, tarafların boşanma konusundaki mutabakatını ve boşanmanın sonuçlarına ilişkin anlaşmalarını içerir.


3. Velayet ve Çocukların Durumu: Tarafların bu evlilikten olan müşterek çocuğu (ÇOCUK ADI, doğum tarihi: …) bulunmaktadır. Taraflar, bu çocuğun velayeti ve kişisel ilişki düzeni konusunda aşağıdaki şekilde anlaşmışlardır:


a. Velayet: Müşterek çocuk annenin (Eş 1) velayetinde olacaktır.

b. Kişisel İlişki (Görüş Hakkı): Baba (Eş 2), velayet kendisinde olmayan müşterek çocuk ile düzenli şahsi ilişki kuracaktır. Eş 2, her ayın 1. ve 3. hafta sonu cumartesi günü saat 10:00’dan pazar günü 18:00’e kadar çocuğu yanında bulundurabilecektir. Ayrıca dini bayramların ikinci günü ve çocuğun doğum gününde çocuğu saat 10:00-19:00 arasında görebilecektir. Yaz tatili döneminde Eş 2, 1 ay süreyle çocuğu yanında bulundurma hakkına sahiptir. Taraflar, özel günler ve tatillerde çocuğun hangi ebeveynde kalacağı hususunda bu düzenlemelere uygun davranmayı, gerektiğinde iyi niyetle karşılıklı değişimler yapmayı kabul ederler.

c. Eğitim ve Sağlık: Taraflar, müşterek çocuğun önemli eğitim kararlarını ve sağlık ihtiyaçlarını birbirine danışarak ve çocuğun üstün menfaatini gözeterek alacaklardır. Çocuğun okul kayıt işlemleri ve okul seçimi konusunda anne ile baba işbirliği yapacaktır.


4. Çocuk Nafakası: Eş 2 (baba), velayeti anneye bırakılan müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı olarak aylık 5.000 TL (Beş Bin Türk Lirası) iştirak nafakası ödeyecektir. Bu nafaka her ayın 5’ine kadar peşin olarak anne Eş 1’in bildireceği banka hesabına yatırılacaktır. Nafaka miktarı, her takvim yılı başında (ilk kez 2026 Ocak ayında) Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan yıllık TÜFE oranında artırılacaktır. Taraflar, çocuğun olağan dışı sağlık giderlerinin (ameliyat, uzun süreli tedavi vb.) %50-%50 oranında ortak paylaşılacağını; yine okul, servis, kurs vb. eğitim masraflarının da yarı yarıya karşılanacağını kabul etmişlerdir. Eş 2, nafaka ödemelerini düzenli yapmayı; Eş 1 ise bu ödemelerin alınması karşılığında başka bir ek çocuk gideri talebi olmayacağını beyan eder.


5. Yoksulluk Nafakası: Taraflar, birbirlerinden yoksulluk nafakası talebinde bulunmamışlardır. Eş 1 ve Eş 2, boşanma sonrasında birbirlerine karşı geçimini sağlamak amacıyla nafaka hakkından karşılıklı olarak feragat ederler. (Açıklama: Eş 1, çalışmakta olup yeterli gelire sahip olduğundan nafaka talep etmemektedir; Eş 2 de bu hususu kabul etmektedir.)


6. Maddi ve Manevi Tazminat: Taraflar, boşanma nedeniyle birbirlerinden maddi veya manevi tazminat talep etmeyeceklerini beyan ederler. Evlilik birliğinin sona ermesinde hiçbir taraf diğerine kusur isnat etmeyeceğinden ve boşanma karşılıklı rıza ile gerçekleştiğinden, taraflar karşılıklı olarak tüm tazminat haklarından feragat etmişlerdir.


7. Mal Paylaşımı: Taraflar, evlilik süresince edinilmiş malların paylaşımı konusunda kendi aralarında anlaşmaya varmışlardır. Bu çerçevede:


- Evlilik sırasında edinilen menkul ve gayrimenkul mallar taraflar arasında bölüşülmüştür. Eş 1’in üzerine kayıtlı olan İstanbul, ... adresindeki konut, eşler arasında yapılan anlaşmaya uygun olarak Eş 1’de kalacaktır (Eş 2, bu konut üzerinde herhangi bir hak veya alacak talep etmeyecektir). Eş 2’nin üzerine kayıtlı Aracın (örn. 34 ABC 34 plakalı otomobil) mülkiyeti Eş 2’de kalacak olup Eş 1 bu araç üzerinde hak iddia etmeyecektir.

- Taraflar, ev eşyaları, ziynet eşyaları ve banka hesaplarında biriken para gibi diğer tüm malvarlığı kalemlerini de aralarında adilane şekilde paylaşmışlardır. Her bir eş, diğer eşte kalan menkul veya gayrimenkul mallar üzerinde herhangi bir hak talebinin kalmadığını kabul eder.

- Taraflar, edinilmiş malların paylaşımına ilişkin olarak birbirlerine karşı ileride herhangi bir dava veya talep hakkı olmadığını beyan ederler. (Açıklama: Bu maddeyle taraflar, mal rejiminin tasfiyesini aralarında yaptıklarını ve bu konuda dava açmayacaklarını beyan etmektedir.)


8. Dava Masrafları ve Ücretler: Taraflar, açılacak anlaşmalı boşanma davasının yargılama giderlerinin (harç ve tebligat masrafları) müştereken karşılandığını beyan ederler. Mahkemece hükmedilecek yargılama giderleri ve dava vekalet ücreti (varsa), tarafların uzlaşması gereği karşılıklı olarak feragat edilmektedir; taraflardan hiçbiri diğerinden yargılama masrafı veya vekalet ücreti talep etmeyecektir. Her iki taraf, kendi avukatına ait ücreti de kendisi üstlenecektir (Eş 1 ve Eş 2’nin avukatlık ücretleri kendilerine aittir).


9. Diğer Hükümler: Taraflar, boşanmanın nüfus kayıtlarına tescilini müteakip kadın Eş 1’in evlilik öncesi soyadı olan “... ...” soyadını yeniden kullanacağını; çocukla soyadı farkının çocuk bakımından herhangi bir hak kaybına yol açmayacağını kabul ederler. Taraflar ayrıca, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra birbirlerinden başkaca hiçbir talepte bulunmayacaklarını taahhüt ederler. İşbu protokolde düzenlenmeyen konular varsa, bu hususlarda Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanacaktır.


10. Sonuç ve İmzalar: İşbu 3 (üç) sayfa ve 10 (on) maddeden ibaret anlaşmalı boşanma protokolü, taraflarca okunup anlaşıldıktan sonra, …/…/20… tarihinde iki nüsha olarak imzalanmıştır. Taraflar, protokolde belirtilen

tüm hususları serbest iradeleriyle kabul ettiklerini ve boşanma davasında hakim huzurunda da bu beyanları tekrar edeceklerini taahhüt ederler.


Eş 1 (Adı Soyadı) Eş 2 (Adı Soyadı)

(İmza) (İmza)



Son Söz


Anlaşmalı boşanma, Türk hukuk sisteminde taraflara hızlı, pratik ve yıpratıcı olmayan bir şekilde evliliği sonlandırma imkânı sunmaktadır. Sürecin temelinde, eşlerin boşanma ve sonuçları konusunda tam bir mutabakata varmaları yer alır. En az bir yıllık evlilik süresi, tarafların birlikte başvurusu veya davayı kabul etmesi, protokolün hazırlanması, hakimin tarafları bizzat dinlemesi gibi adımlar eksiksiz yerine getirildiğinde, boşanma genellikle tek celsede gerçekleşir.


Boşanma protokolü, anlaşmanın en kritik belgesidir; velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi tüm konuların net ve açık şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu belgenin eksik ya da muğlak hazırlanması, sürecin çekişmeliye dönüşmesine ve tarafların hak kaybı yaşamasına sebep olabilir. Hakim, protokolü tarafların serbest iradeleriyle kabul ettiğini ve düzenlemelerin özellikle çocukların menfaatine uygun olduğunu tespit ettiğinde boşanmayı onaylar.


Uygulamada anlaşmalı boşanma, başvuru ve duruşma aşamalarından sonra kararın kesinleşmesiyle birlikte ortalama birkaç ay içinde sonuçlanabilmektedir. Ancak süreç basit görünse de, hukuki ayrıntılar gözden kaçırıldığında ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, protokolün hazırlanmasından dava dilekçesinin düzenlenmesine, duruşmadaki beyanlara kadar tüm aşamalarda hukuki bilgi ve tecrübe ile hareket etmek önemlidir.


Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma; eşlerin medeni bir şekilde yollarını ayırmalarına imkân tanıyan, doğru yönetildiğinde kısa sürede çözüme ulaşan bir yoldur. Fakat bu yolun sorunsuz tamamlanabilmesi için her adımın titizlikle takip edilmesi, gerekli belgelerin doğru hazırlanması ve sürecin usule uygun yürütülmesi gerekir. Bu noktada, hukuki desteğin varlığı, tarafların hem süreci hızla tamamlamasını hem de hak kaybı yaşamadan boşanmalarını sağlayan en önemli güvencedir.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page